Bay Balkon Kapısı

Evet, artık ona böyle sesleniyorum. Çünkü çok sinirimi bozuyor Bay Balkon Kapısı... Nasıl başa çıkacağız bunun zibidilikleri ile... Sizde şimdi bana "Kesin kafayı yemiş bu baksana Balkon kapısını zibidi zannediyor." diyorsunuz... Diyorsanız da demeyin, anlatacaklarımı dinleyin...

Kapatıyorum bir şekilde o başka bir şekilde açılma yoluna gidiyor. Hayır aklıma da türlü türlü şeyler geliyor "Acaba diyorum başkalarına açılamıyor da bana mı açılıyor. " ya da "Bir sevdiği var ona da açılamıyor." diye düşünmeden edemiyorum...

Kış günü olduğu için açıldı mı zırt pırt içeriye soğuk nevaleler giriyor. O soğuk nevalelerde beni hayattan soğutuyor. Gece yatarken kapının arkasına ağır bir şeyler koysam da çok fazla rüzgar estiği zaman yine zırt diye, zort diye, pırt diye, artık ne sayarsanız sayın bir şekilde açılıyor canına yandığımın balkon kapısı... Uğraşıp tamir etmem lazım, bir an önce. Tamir edemedim mi balkon kapısı tamircisi çağırmam lazım.

Tam yemek yerken öğle saatlerinde rüzgar beyi hemen önümüze yatırıyor. Rüzgar bey de bir arsız bir arsız, masada hafif ne varsa hemen akıllarını çelip onları havalara sokuyor. Ulan yapma etme diyene kadar bir de bakmışsınız malzemeler yerlerde... Yok, yok seninle iyiden iyiye uğraşmam lazım artık bu saatten sonra.

Biraz örnek alsana oğlum arka odadaki balkon kapısını. Garibim bak, onun hiç sesi çıkıyor mu senin gibi... Ağzı var dili yok. Kapan oğlum dersin hemen kapanır, açıl oğlum dersin hemen açılır. O zaman da ne oluyor, ben o kapıyı haliyle senden daha çok seviyorum. Sevmekle de kalmıyor onu daha çok yağlıyorum. Yağlamakla da kalmıyorum, ıslak bezle, kuru bezle, her türlü alet edevat ile bir güzel temizliyorum...