Deli mi Veli mi
"Her yerin bir delisi vardır."derler ama ne kadar doğrudur bilinmez.Bizim mahallenin delisi ise Taner abi,sabahın ilk ışıklarından gece yarılarına kadar o duraktan o durağa vakit geçirir ancak kimseye bir zararı dokunmazdı,yani ne dilencilik yapardı ne yaramazlık yapıp durakta bekleyen yolcuları rahatsız ederdi.
Çekirdek vermek isteyene" para verme,para verme,"der,çekirdekleri bedenine bol gelen gri çeketinin ceplerine doldurur,yolcuların arasına karışarak çitler ancak yediği çekirdeğin kabuklarını ise avuçlarında biriktirip çöpe atardı.
Sigara içmez,sigarasını içip izmaritlerini yere atanlara sert sert bakardı.
Kötü konuşmaz,kötü konuşanlara ise gülüp geçerdi.
Kimsenin karısına kızına bakmaz,bakanlara ise kin beslerdi.
Eczane,kırtasiye ve bir de dönerci dükkanı vardı hep oralarda dolaşırdı akşama kadar ancak kimsenin malına el uzatmazdı.
Bir cuma günüydü, işe gitmek üzere olan elli yaşlarındaki arkadaşıyla konuşması çok ibretlikti:
-Nereye gidiyorsun?
-İşe gidiyorum Taner.
-Ama bugün cuma..
-Evet,bu hafta izinli değilim.
-Gitmezsen ne olur işe?
-Kovarlar,Taner.
-Kovsunlar!
-Senin tuzun kuru tabi,iki çocuk var,işten kovulursak bu kışın ortasında ne yer ne içeriz?
-Ya bu çağıran kovarsa....
Eliyle minareyi gösteriyor ve o esnada cuma selası okunuyordu.