Derya
Aklımda onca deli deli sorular var ki cevaplanması gereken.Bunları yazarken de kendi kendime,sana ne, demeden edemiyorum.Bu mahalleye geldigi günden beri güler yüzü ve tatlı diliyle sevdirdi kendini tez ısındık ona.
Bugün yemege davet ettigimde,arkadaşına gidecegini söyleyerek teşekkür etti,oysa bundan hic bahsetmemişti.Sadece gecen hafta sevgilisinden ayrıldıgı ablama sòylemiş dertleşmişler biraz.
Kim bu arkadaş?
Annesi,babası ve kardeşleriyle arası pek iyi degil ortada büyük bir sorun var anlaşılan ve bize bundan henüz söz etmedi.Ne zaman böyle bir konu açılsa ya ailesini suçluyor ya eski eşini.Herşeye tamam diyelim bir tek o mu haklı,o mu suçsuz?
Bazen o bizi çaya davet ediyor bazen biz onu davet ediyoruz tabi çay bahane hoş sohbet edebilmek için.Öyle alıştık ki ona birgün görmesek merak eder olduk.Çok muhabbet tez ayrılık getirirmiş,bu sözü ne hatırlamak istiyorum ne yazmak.
Genç,güzel bir o kadar da hamarat bir kız,maşalllah.Özellikle tatlı ürünlere karşı bir ilgisi var,yaptıgı keklerden pastalardan bize de ikram ediyor sagolsun. Hele bir sütlüaç yapıyor dillere destan,yemeye doyamıyor insan.
Sormak istedigim bir soru var ona,kızar mi küser mi bilmiyorum ama,kışın, akşam karanlıgında devamlı onun evine gelen o erkek kimdi?Ablama, kuzeni oldugunu söylemiş ama hiç de inandırıcı degil.
Ben bu hayatta;söyledikleriyle yaptıkları cok farkli olan insanlar tanıdım.
"Yalan,büyük bir günahtır,yalan söyleyenleri sevmem" derler,kendileri söyler...
Dışardan bakınca imanlı,namuslu görünürler başlarını kapatınca,oysa gercek hiç de òyle degildir.
Hemen üst katımızda oturdugu için,tıkırtısını,su şırıltısı hep duyarız.Hiç şaşmaz yaz olsun kış olsun,saat 23 cıvarlarında yatar sabah 7 çeyrek cıvarlarında kalklar,ilaç aldıgını bu yüzden kahvaltı yapmak için erken kalktıgını söylemişti bir keresinde.
Ünlü bir futbolcunun sözünü okumuştum bugün, kadınlara asla güvenmeyin diyordu.
İsmi Derya,bakışları da deryalar kadar derin aslında kimbilir....
İnanmak mı,güvenmek mi ,sevmek mi...