Dört Yanlış ve Bir Doğruya Sesleniyorum
Epeydir size seslenmek içimden geçiyordu sayın ve de pek bir muhterem dört yanlış ve bir doğru. Artık değişim zamanı sizlerde de biraz değişimin şart olduğunu düşünüyorum. Şimdi sizin ile ilgili fikirlerimi açıklayınca sizde umarım bana hak vereceksiniz...
Dört yanlışta niye ısrar ediyoruz, beş ya da altı yanlışın bir doğruyu götürmesi olmaz mı? Olamaz mı böyle bir şey? Öğrencilerde göbek atar, bu durumda... Diyelim ki hanımınız size dört yanlış yaptı, hemen bir doğrusunu siler misiniz? Biraz yanlış sayılarını artırmak lazım.
Bazı zamanda bir yanlış bütün doğruları götürebilir ki böyle bir duruma da kimseler düşmek istemez. Tabi bu bir yanlış öyle bir yanlış olur ki bütün hayatınızı yanlışlar üzerine kurmuşsanız, tek tek yapacağınız yanlışlarda sizi yolda bırakacaktır...
Bir muhteremde böyle demiş... ’’Yanlış demek kötü demek değildir. Yapılan her yanlış, atılan her yanlış adım, söylenen her yanlış söz insanı biraz daha olgunlaştırır.’’ Yeter ki yanlışlarımızdan kendimize pay çıkartmasını bilelim... Dört, dört de dört, bu da amma sihirli bir rakam. Hangi millet zamanında kurumsallaştı bu dört yanlış ile bir doğru arasında ki muhabbet?
Yanlış ve doğrular size buradan seslenmek istiyorum. Takılmayın bu dört ile bir rakamına. Bazen biri size öyle bir yanlış yapar ki bir yanlış tüm doğruları götürebilir... Kimi zamanda ufak tefek yapılan onlarca yanlış bile bir doğruya denk gelmez, küçücük bir hoş görünün içinde kaybolup giderler, bunları akıldan çıkartmamak lazım...