Düştü Düştü
"Düştü,düştü!"diyor hızlı hızlı.
"Ne düştü,diyorum armut dalından mı düştü?"
"Keşke armut olsa,diyor yerdik sulu sulu."
"Ne oldu diyorum,birinin bebeği mi düştü?"
"Bana ne diyor,elin bebeğinden anası vardır babası vardır,bu yaştan sonra bakıcılık mı yapacağız?"
"Cüzdanını düşürdüysen en son dolaşlaştığın yerde ara eğer bulamazsan polise bildir,kimlik bilgilerini kullanarak dolandırıcılık yaparlar,başın derde girer"diyorum.
"Başım dertten hiç kurtulmuyor ki zaten"diyor.
Benim için sıradan bir gündü fakat onun için kara gün,ne derler,çok mal ve çok parada huzur arayanlar eninde sonunda keçileri kaçırırlar çünkü onların aklı fikri hesap kitap yapmakta olur ve elindekileri kaybetme korkusu içlerini kurt gibi kemirir.
"Düştü,düştü..."
"Biri çatıdan mı düştü diyorum, ambulansa haber verelim."
"O ne yaralanır ne ölür ancak bizlere kök söktürür" diyor.
Sonra başlıyor içindekileri kusmaya:
"Sen dünyadan bi habersin arkadaş,haberleri izlemiyor musun,uzun aradan sonra dolar düştü,şimdi bana akıl ver bakalım:Benim biraz dövizim var hemen bozdurayım mı,daha da düşerse çok zarar ederim ya da döviz mi alayım iki -üç ay sonra yükselişe geçerse kar eder miyim?"
Yahu bakkala gidip biraz ıvır zıvır aldıktan sonra para üstünü hesaplayamayan adamdan ekonomi dersi almak,kasap dükkanından altın almak gibi geliyor bana.
Harika, güzel bir yazıydı, kutlarım Hüseyin Hocam.