Emine

İsmi Emine miydi tam hatırlamıyorum, aradan çok zaman geçti çünkü, maddi durumunun kötü, çalışmak zorunda olduğunu ve kızıyla beraber yaşadığını ve onun da okul masraflarını karşılayamadığını söyleyince yöneticilerin vicdani davranışıyla ivedilikle temizlik işene alınıvermişti.

Elleri nasırlaşmış ve tırnakları bakımsız, saçları boyasız, yüzü makyajsız, hafif göbekli, orta yaşlarında esmer, kısa boylu ve civelek bir kadındı.

İşe başlayalı bir hafta ya olmuştu ya olmamıştı, onu sızılar içinde görünce telaşla yanına koşup yardıma ihtiyacı olup olmadığını sormuştum.

-Çok hastayım dedi, çalışamayacağım.

Sandalyeye oturup birkaç dakika dinlendikten sonra şeflerden izin alarak evine gitti.

Duyduk ki ertesi gün işten ayrılmış, "acaba zengin koca mı buldu," diyerek dedikodular da yayılmadı değil.

Dün gördüm onu marketten alışveriş yapmaktan çıkarken, iki kızıyla beraber, giyim kuşamlarına ve bindikleri araca bakılırsa hiç de fakir fukaraya benzemiyorlardı, selamlaşmak bir yana gülümsemeyi bile çok gördü bana.

Al sana duvar yazım:

Sözünde durmayan ve kıymet nedir bilmeyenleri ne sofrana alacaksın ne aklında tutacaksın, izmarit gibi yere atıp üzerine bir de sen basacaksın.