Kaşıntılar Arasında
Bazen sağ elim bazen de sol elim kaşınıyor ama yine para filan gelmiyor... Ne bileyim geçmişte büyüklerimizden duymuştuk, sağ elin kaşındığı zaman para gelecek, sol elinde kaşındığı zaman elinden para çıkacak derlerdi... Yoksa tersi miydi? Tam hatırlayamıyorum şimdi...
Bir kaç gündür sağ elim hatır hutur kaşınıyor, paradan eser yok, sanki bu, halk hikayesi, efsane gibi. Aslında çok da paraya ihtiyacım var şu sıralar, ama gelmiyor işte... Sonra niye sadece el kaşınması, ayak kaşınmasında ya da kafa kaşınmasında bir şeyler olmuyor? Kafam kaşındığı zaman mesela güzel fikirler gelse kafama, ne güzel olur değil mi...
Geçenlerde yine sağ elim kaşınıyordu, annem tuttu para verdi bana. Verdi vermesine de ''Oğlum git şu bizim bakkaldan bir paket kesmeşeker, çay, üç de ekmek al akşama misafirim var.'' dedi... Paraysa para, geldi işte bir yerlerden, geldiği gibide gitti, bakkalın kasasına, cebine şimşek gibi girdi. Bakkalında kesin eli kaşınmıştır, para geldi diye... Bilemedim ki...
Bazen de sırtım kaşınıyor, o zamanda ''Aha dayak yiyeceğiz herhalde.'' diye aklıma bir şeyler geliyor, ama yine de dayak mayak yemiyorum. Çok şükür... Sırtınızın zor taraflarını, eliniz uzanmadığı için hemen kaşıyamıyorsunuz, o zamanda kapının bir köşesine gidin, kapıya sürte sürte kaşımaya çalışın sırtınızı, bayağı rahatlıyor insanı...
En kötü kaşınma durumu da araba kullanırken ortaya çıkıyor. Ufacık bir kıl, tam araba kullanırken sizi deli etmeye yetiyor. Böyle zamanlarda mutlaka arabayı kenara çekip, kaşınan yerlerinizi hatır hutur kaşıyın, sonra da yola devam edin...
Bu atalarımıza hayran olmamak elde mi? Maşallah her konuda fikir üretmişler. ''Züğürt olup düşünmektense uyuz olup kaşınmak yeğdir.'' demişler... Züğürt olmayıp kaşınanlarda artık ya kendileri kaşısınlar bir yerlerini ya da kaşıyamadıkları yerlerini yakınlarına kaşıtsınlar... Kimi zaman bize düşman olanların bir yerleri de kaşındığı zaman, aslan Mehmetçiklerimizde onları kaşımakta bir an bile tereddüt etmiyorlar, bileklerine yüreklerine kuvvet...