Levent
Her iş yerinin özürlü kadrosu vardır ve yasal olarak zorunludur,bu kişiler genelde çay,ofis,temizlik gibi işlerde çalışırlar ve bazı kusurları görmezden gelinir.
Levent de bu arkadaşlarımızdan birisi ancak kurnaz,hesabı kitabı sağlam ve de akıllı.
Yağmurlu havalarda işe gelmez,iş yerinin lojmanında kalır,nedenini sorduğumuzda şöyle der:
"Hastalanırsam bana kim bakacak?"
Harbiden doğru,gurbet elinde kim kime bakıyor,kişinin en iyi doktoru kendisi değil midir?
Bir ay boyunca kantinden alış veriş yapar borcunu ödemeye geldi mi inadı tutar,nasıl mı,onun takıntısı vardı üç yüz liraya,kantinci :
-Senin borç bu ay dört yüz lira,aldıklarının listesi işte elimde,deyince kavgaya tutuşuverirdi:
-Ben o kadar alış veriş yapmadım,sen beni kazıklamaya mı çalışıyorsun?
Bisiklet almıştı ve bisiklet beş yüz liraydı o zamanlar,satıcıyla başladılar kavgaya:
-Beş yüz lira.
-Üç yüz lira.
-Kardeşim zaten ben dört yüz elli liraya alıyorum ve elli lira karım var,sen benimle dalga mı geçiyorsun,burasının kirası var,elektriği var,suyu var...
-Yalan söyleme,üç yüz liradan bir kuruş fazla vermem.
Dedim ya takıntılıydı Levent şimdilerde hangi şehirde,evlendi mi,boşandı mı bilmiyorum;dilerim üç yüz sayısı onun başını belaya sokmamıştır.