Mustafa'ya Veda
Her günümüzü son günümüzmüş gibi hatta her dakikamızı son dakikamızmış gibi yaşamak ya da yaşayabilmek insan olabilmenin ilk şartıdır.Hiçbir şey bizim değildir hayatta bizler sadece emanetçi fani kimseleriz,kim nefesini 5 dakika tutabilir?Kim yemeden içmeden ve uyumadan dinlenmeden yaşamını devam ettirebilir?
Boşuna dememişler ölümün zamanı, mekanı ve yaşı yoktur diye;yüz yaşında ölenlerin olduğu gibi dünyaya gelmeden üç-dört aylıkken düşük olup ölenler de var.Ama insanoğlu herşeyi bildiği halde bilmemezlikten gördüğü halde görmemezlikten gelir çünkü nefsine zulmetmek yerine itaat etmeyi tercih eder ve böylece iki dünyasını da tehlikeye sokmuş olur.
Hem komşumuz hem de meslektaşım olan Mustafa'nın acı haberini almanın derin üzüntüsü içerisindeyim.Mevlam önce ailesine sonra tüm sevenlerine sabırlar versin,ömrünün baharında(30 yaşında) aramızdan ayrılma sebebi,kalp krizi.Bahanesiz ölüm olmaz.
Hayvancılık yaparlardı köydeyken Mustafa'nın güttüğü sürünün peynirini ve kaymağını az yemedik, çok iyi komşumuzdular.Karda kışta,yağurda çamurda ailecik namuslarıyla ekmeklerinin peşinde koşan iki temiz yürekli delikanlılardı.Yedi-sekiz yıl evvel şehre göçmüşlerdi:
"Anne köyümüze dönelim,ben buralara alışamadım,bir inek alıp besleyelim geçimimizi onunla sağlarız,babam ile abim burada kalabilir ancak biz gidelim." diyerek annesinin feryat etmesi yürekleri dağladı.
"Dünyanın terazisi yanlış tartabilir ama yaradanın hak terazisi hiç şaşmıyor.Kader öyle güzel ölçüp biçiyor ki kötülük ya da iyiliğin karşılığı bir süre sonra kulaklarınıza geliyor.Sonra bir kez daha Allah'a yürekten hamdolsun diyorsun." diye alıntı paylaşmış en son sosyal medya hesabından "Dön Gel Birtanem"şarkısının fon müziği eşliğinde.
Diğer paylaşımı ise şu:"Değer verince değişmeyen insanlar istiyorum."
Evet Mustafa'm ne değişmeyen insanlar bulabileceksin artık ne köyüne dönebileceksin,bizler senden razıydık Allah da senden razı olsun,rahmet eylesin ve mekanın cennet olsun.