Nişan Yüzüğü
Kan ter içinde kalmıştı,rüyasında uzun bir yılan görmüş,uyanır uyanmaz cep telefonuna sarılarak rüyada yılan görmenin ne anlama geldiğini araştırmıştı.Yılanın gizli düşmana dalalet ettiğini okuyunca gülümsedi,kimseyle husumetim yok,rüyalar hep gerçeğe çıkmaz ki,diye düşündü.
Evdeki hesap çarşıya uymaz diye boşuna dememişler ve bazen insanın aklına gelmeyen başına gelirmiş.Saatine baktı,yarım saat kalmıştı nişanlısıyla buluşmasına,düğün arefesindeydiler;evlerini tutmuşlar, evin tüm eşyalarını almışlar,düğün davetiyesini bastırmışlar ve sadece eşe dosta dağıtması kalmıştı.
Sonbahardı,günlerden cumartesi,saat on dördü gösterdiğinde her zamanki gibi aynı kafede buluştular yaklaşık kırk dakika sohbet ettikten sonra onları bekleyen kötü bir sürpriz vardı:nişan yüzüğü.
- Kapat gözlerini,dedi nişanlısı
-Birisini açık bıraksam olur mu?
-Olmaz ikisini de kapat ve ben "aç" demeden açma!
Tarih tekerrürden ibaretmiş,bundan bir yıl önce aynı kafede evlilik teklifi etmiş,nişan yüzüğünü aynı şekilde gözlerini kapattırarak takmıştı.
Gözlerini açtığında avucundakine bakıp hayretle sordu:
-Bu ne?
-Bundan sonra senle beraber olamayacağımız belgenin iadesi,dedi kız ve arkasına bile bakmadan müşterilerin şaşkın bakışları arasında,gözlerden kayboldu.