Ödlek Hamza
Köy yerinde herkesin bir lakabı vardır,adını soyadını söylerseniz kimse tanımaz fakat lakabını söylerseniz hemen size adresini tarif ederler.Köylerde samimi ilişkiler egemendir,bu lakaplar da onların gizlice reklamlarını yapar aslında.
Bedensel özelliklere göre lakap takarlar: Uzun Hasan,Cüce Ahmet,Kel Mehmet,Pehlivan Hasan, Sarı İbrahim, Çakır Fatma,Tombul Ayşe,Kara Fadime,Dilsiz Ramazan, Kör Yaşar, Topal Niyazi gibi.
Mesleklerine göre lakap takarlar: Kasap İsmail,Berber Süleyman,Öğretmen Rıza,İman Bekir,Nalbant Hüseyin Ali gibi.
Ödlek Hamza'ya bu lakabın ya sünnetçiden ya da askerden kaçtığı için taktıkları sanılırdı ama gerçek çok farklıydı.
Söylenenlere göre Hamza'nın mutlu bir evliliği varmış ancak nazara gelmiş olacak ki eşi her geçen gün farklı davranmaya,farklı giyinmeye ve sözünü dinlememeye başlamış.İnsan yirmi yıllık karısını tanımaz mı,takip etmeye başlamış karısını ve o acı gerçekle karşılaşmış.Aldatılmanın verdiği hınç yüreğine ağır gelmiş ilk zamanlar,sonra da akıllıca düşünerek karısı ile sevgilisini yakalamış ve ikisine de sormuş:
-Sen bunu seviyor musun?
İkisinden de seviyoruz cevabını alınca karısına dönüp:
-Git,topla eşyalarını ve defol git! Sizin gibiler yüzünden kalan ömrümü dört duvar arasında geçiremem demiş.
Çocuklar:"Sinek bile öldüremez Hamza Amca,"derdi o ise gülüp geçerdi.