Ödlek
Ìki arkadaş,bir akşam üzeri, işlerinden eve dönerken yolda düşürülmüş bir para görürler.İkisi de birbirlerinin yüzlerine sen al dercesine uzun uzadıya bakarlar.Birisi der:Alıp polise götürelim."
"Başımızı belaya mı sokmak istiyorsun?Bir sürü ahret sorusu sorarlar şimdi,belki de sahibi çıkıp bizi hırsızlıkla suçlayacak.En iyisi böyle kalsın,bizden sonra kim görürse o alsın." diyerek karşı cıkar digeri.
"Ne ötlek adammışsın sen de,çantalar dolusu mücevher bulmadık ya."
Yolun ortasında tartışmak istemezler,kavga etseler onları ayıracak kimse de yoktur etrafta.Derken birinin aklına bir fikir gelir ve karara baglarlar.Parayı alacaklar ve yüz metre ilerdeki ünlü caminin köşesinde dilencilik yapan yaşlı adama verceklerdir.
Öyle de yaparlar,adamın önündeki kagıtta büyük harflerle:"Sagır ve dilsizdir." yazmaktadır,bunu okuyunca acırlar haline,buldukları parayı beyaz ve kirli mendiline bırakıp beş on adım uzaklaşmadan ,duydukları söz karşısında şoke olurlar;
"Gençler, sahte paranıza ihtiyacım yok."