Patron
Temiz giyinmek,güzel görünmek,güzel konuşmak,müşterileri hoş karşımak ve ugurlamak,onlara her konuda yardımcı olmak,müşterilerini velinimet bilip her daim güler yüzlü olmak,herhalde tüm işletmelerin ortak prensibi olsa gerek.
Yirmi yaşlarında güzel bir kız,restaurantta garson olarak işe başlamış o da herkes gibi heyecanın ötesinde bir acemilik çekmektedir.Bazen utandıgı bazen bir köşeye çekilip agladı çok olmuştu."Başka bir isteginiz var mi efendim?"siparişleri alırken her seferinde sordugunda"Var ama ne çare?"diyerek gözlerinin içine bakan sarhoş adamlardan bıkmıştı artık.Patronuna ise bunları her şikayet ettiginde:"Müşteri her zaman haklıdır."klasik bir söylemle geçiştirirdi.
Müşterilen yogun oldugu bir saatte,bir saga bir sola koşuştururken bir masaya çarpmış,masadaki içkilerle mezeler müşterilerin üzerine dökülmüş ve işine son verilmişti.Müşteriler:
-Biraz dikkatli olsana,bu masanın hesabını sen ödersin,diyerek bir ceza da onlar kesmişlerdi.
Aslında o kızın kovulma nedeni, masayı devirip kırılan bir iki şişe,birkaç tabak degildi.Patronu gecen gün onu evine bırakmak istemiş o da kabul etmeyince,küplere binmiş ve:
-Görürsün sen,diyerek aba altından sopayı çoktan göstermişti.