Rüzgarla Söyleşi

Evet sevgili seyirciler. Bugünkü programımızın konuğu, yüksek dağlarda özgürce istediği gibi esen rüzgar var.

-  Sayın rüzgar, öncelikle hoş geldiniz.

- Hoş bulduk efendim.

-İsterseniz konuya, bu son günlerde kavurucu havalardan giriş yapmak istiyorum. Ne dersiniz ?

-Olur hay hay. Bir yerden başlayalım.

- Sayın rüzgar, insanlar, memleketi terk ettiğinizi düşünüyor. Bu doğru mu ? Sıcak havalarda aranan bir sima oldunuz çünkü.

- Kendimi biraz dinlenmeye verdim. Bunu böyle bilin lütfen. Hiç kimseyi terk ettiğim felan yok.

- Ama insanlar varlığınıza alıştı. Soğuk havalarda nasıl bir görüntü oluşturuyorsanız, sıcak havalarda da bunun aynısını istiyorlar.

- Sağ olsunlar, eksik olmasınlar. Ama her şeyin bir zamanı vardır. Kışın şiddetli esintim, yazın dozunu biraz azaltıyor. 

- Yapmayın sayın rüzgar. Esintiyi azaltsanız yine iyi. Yapraklarda tek bir kımıldama bile yok. Gücünüz tükendi mi acaba ?

- Hayır tükenmedi. Sadece bana verilen izini kullanıyorum. Göklerden emir gelmedikçe, hiç bir faaliyette bulunamam.

- Peki yol ortasında sıcaktan mayışan sokak hayvanları hakkında ne diyorsunuz ?

- Bakın o konu önemli. Merhamet sahibi olmak gerekirse mümkün olduğunca bir tasa su doldurup onların hararetlerini bir nebze de olsa gidermeliyiz.

- Bir de insanlar, yeşilliklerin etrafında gölgeleniyorlar fakat, siz esmedikçe bunun bir şeye yaramadığını dile getiriyorlar.

- Dediğim gibi, sırası geldiğinde o dedikleri de olacak. Kimsenin şüphesi olmasın. Şimdilik biraz sabır diyorum.

 - Sayın rüzgar, sabır mabır kalmadı ben söyleyeyim. Bari geceleri evimizde yattığımızda açık pencerelerimize sabaha kadar püfür püfür esseniz hiç olmazsa.

- Klimayı açın. Eminim benim yokluğumu aratmayacaktır. 

- Aman efendim, kliması olan var, olmayan var. Hem sizin gibi doğal değil. Elektrik çok yakıyor. Ne dediğimi anladınız.

- Şu an temmuz ayındayız. Daha bunun ağustosu var. Benim gelişim ancak eylül ayı gibi olur.

- Bir müddet daha yoksunuz yani. Ne olur özletmeyin kendinizi bu kadar.

- Dediğim gibi izindeyim. Farzet ki öyle sanın.

- Sayın rüzgar, dilersek sizi daha yormayalım. Bizi kırmayıp bu programımıza geldiğiniz için size çok teşekkür ederiz.

- Asıl ben teşekkür ederim. Bu hoş muhabbeti benle gerçekleştirdiğiniz için.

- O halde sonbahar mevsiminde yine o karizmalı, güçlü, ihtişamlı esintinizi görmek dileğiyle.

- Evet sevgili seyirciler. Konuğumuz rüzgarın bu söyleyişinden tatmin olduysanız ne ala. Bir kez daha programımızın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Artık bol bol serinlemek dileğiyle hoşçakalın.