Şenlik Dağıldı Bir Acı Yel mi Kaldı Ne
Küçücük bir sayfiye yeri burası, ismini vermeyelim o gün Kabotaj Bayramı haliyle, ilçenin belediye Başkanı, Kaymakamı, Asayiş Komutanı hepsi tam tekmil orada... Yörenin insanları sıcak kanlı ve cana yakın, gözleri çakmak çakmak, zeka fışkırıyor adeta... Geçimlerini seracılık ile kazanıyorlar, Türkiye’nin her yerine biber, patlıcan, domates, portakal mandalina koli koli gönderiyorlar...
İğne atsanız hatta bir dolu iğneler atsanız bile iğneler yere düşmek için çabalıyorlar ama bir türlü yere düşmeyi beceremiyorlar... Dondurmacılar, mısırcılar, koz helvacılar, simitçiler, macuncular ne ararsan var ...
Yağlı direğe tırmanma mücadelesinde bir çok delikanlı hatta içlerinde bir ikide güzel bayan vardı, defalarca denediler, ne de olsa ortada ödül var. Ucuna ucuna geliyorlar geliyorlar cumburlop suya. Tabi bu yarışmada tecrübelilerde var, daha önce yarışmayı kazananlardan. Kırkpınar Pehlivanları gibi arkadaşlar, başa güreşiyorlar... Allem etti kallem etti sonunda yağlı direğin ucundaki bayrağı birisi aldı alkışlarla...
Bayram Kabotaj Bayramı ama tabi şenlik içinde ki bazı embesiller kabotaj ile sabotajın harflerinin bir harf ile değişik olduğunun farkında olduklarından, durmadan kız arkadaşlarında yok kabotaj değil de sabotaj bayramıymış gibi salakça espriler yapıp sonrada kendi yaptıkları esprilere kakara kakara kikiri kikikiri gülüyorlar...
Adı sanı pek duyulmamış olsa da kostümleri ile güzel bir dans grubu da şenlikte gösterilerini sundular... Tabi dans grubu gençlerden ve erken doğmuş gençlerden de büyük alkış aldı. Ufak çocukların zaten yerinde duramadığı aşikar... Zıplayıp durdular dans grubu ile birlikte...
Zannedersiniz ki ilçenin bütün arabaları buraya akmış, o yetmemiş başka başka ilçelerden de gelmişler... Tabi Belediye Başkanı ve Kaymakam Bey de teşrif ettiği için bir doluda jandarma ve zabıta kardeşlerimiz var doğal olarak. Bu sıcakta onlara da Allah kolaylıklar verdi...
Sonrası ise hemen hemen İstanbul’un ya da büyük şehirlerin piknik yerlerinde olan olaylar cinsindendi... Anlamışsınızdır hemen. Ortalığa dökülen çer çöpler, çöp tenekeleri yerine yere atılan maddeler. İnsan hem şaşırıyor hem de utanıyor. ’’Şenlik dağıldı bir acı yel mi kaldı.’’ diyesi geliyor insanın içinden. Medeniyeti aslında hak etmeyenlere getirmemek göstermemek lazım, diye de düşünmeden edemiyor insan...