Sohbet
"Nerde kaldı o eski sohbetler,artık ne sohbet edecek zamanımız var ne de sohbet edebileceğimiz güvenilir kimseler."dediğinizi duyar gibiyim,'eskiler mi güzeldi'yoksa 'eskiden mi güzeldi?' Kötü bir çocukluk ve gençlik dönemi geçirmediyseniz geçmişi sürekli özlersiniz.
Eskiden ben de çok severdim sohbet etmeyi ancak şimdilerde ya köşe bucak kaçıyorum ya da bir bahane uyduruyorum,kimseye tahammülüm olmadığımdan değil bu herkesten kaçışım,yorgunluktan.Misafirliğe gittiğim zaman kısa kesiyorum,misafirin geldiği zaman da kısa kesmesini bekliyorum.Bazı kimseler sanki soran varmış gibi hayat hikayesini anlatıyor ama bu hikayesinde yalan,karalama,suçlama,abartma hiç eksik olmuyor.O konuştuğu kimseleri bilmememize rağmen"evet,öyledir,haklısınız,olabilir"deyip onaylayarak onlara güç,kuvvet ve cesaret veririz.
Size yararı olmayan sohbetleri dinlemek hem başınızı ağrıtır hem zaman kaybıdır.Eğer bir ses dinlemek isterseniz;dalgaların,rüzgarların,kuşların ve ya böceklerin sesini dinleyin,size iyi gelecektir.
Düşünüyorum da,bizler neler neleri kirletmedik ki...Dağları,denizleri,ovaları,suları, havayı,toprağı,sevgiyi,dostluğu...Sohbetlerimizin de kirletilmemesi düşünülemez.
On dakikaya yakın konuşuyoruz,başlıyor yargıçlığa soyunmaya:
"Ne iş yapıyorsun,kazancın iyi mi?"
"Önceki eşinden çocuk var mıydı?"
"Emekli olunca köye mi döneceksin?"
"Çocukların başını bağladın mı?"
"Dört dörtlük bir hayat yaşadım diyebiliyor musun?"
Adam gibi sohbet edilmiyor vesselam,dedikodular ağızlara sakız olmuş,ben ise yoruldum bunları dinlemekten.