Suçlu
Zamanında ve kararında yapılan espiriler, iletişimizi kolaylaştıracağı gibi zorlaştırabilir de,o yüzden herşeyin dozunu kaçırmamak gerekir ki yanlış anlaşılmasın,tatsızlık yaşanmasın.
Hepimiz biliriz,bu toplumsal bir gerçektir, trafikte sinirlerimiz hat safhada olur.İşiyle,eşiyle,arkadaşıyla sorunu olanlar pimi çekilmiş el bombası gibidir ters bir bakışınız bile yeter.
Her ne kadar üstüne basa basa öğretseler de birçok kimsenin uymadığı iki husus vardır;birincisi dönüş yapılacağı yöne sinyal verilmemesi,ikincisi ise aşırı hız.Bu iki unsurun ihmal edilmesi Azrail' davetiye çıkartır ve biz suçu ölüm meleğinin üzerine atarız:"Azrail yine yollardaydı,boş durmadı."
Aşırı surat yapan bir sürücü,ani bir manevra yapınca kazadan kıl payı kurtulduk ama küfürler,tehditler havada uçuşuyordu.Suçlu beliydi aslında fakat yanımda oturan arkadaşa göre durum çok farklıydı.
-Bunun suçu yok arkadaş,suç başkalarının.
-Ona ehliyet veren kursun mu?
-Hayır.
-Direksiyon eğitmeninin mi?
-Hayır.Keşke annesinin veya babasının o gece karnı ya da dişi ağrısaydı da o işi yapmasalardı....
Güleyim mi ağlayayım mı,bilemedim.