Uykuda Ölmek
Soğuk bir kış günüydü,çayını içtikten sonra kanepeye uzanınca uykusu gelmişti tam uykuya dalacaktı ki karısının sesiyle irkildi:
-Hamdi!
-Efendim canım.
-Meyve soyayım mı sana?
-Hiç iştahım yok.
-Kalk odamıza gidelim o zaman boynun tutulacak.
-Biraz kestireyim senin dizin bitmedi daha.
-Dizinin bitmesine bir saat var zaten arap saçına döndürdüler,internetten izlerim yarın.
Yatak odası eşlerin en mahrem alanlarıdır ayrıca hiçbir sorunun çözümsüz kalmadığı tek yerdir aynı zamanda.Ruhlar ile bedenin tek vücut bulduğu,sırların paylaşıldığı,aşkın ve sevginin daimi mekanları,karşı iki cinsi ortak bir noktada birleştirebilen tılsımlı,pırıl pırıl, kokulu yer.
Karısına öyle içtenlikle,istekle ve aşkla bakıyordu ki bu bakışlar romantik bir gecenin ilk ışıkları gibiydi.
"Ne istiyorum biliyor musun?"dedi, hafifçe gülümsüyordu karısı.
"Hani uykun vardı senin,dedi,beni çok mu özledin?"
"Şuan ölmek istiyorum."deyince adam,karısı şaşakaldı:
"Ağzından yel alsın,dedi,şimdi söylenecek söz mü bu?" Kızmıştı.
"İnsan nasıl yaşarsa öyle ölür,nasıl ölürse öyle dirilirmiş;ben seni severek yaşadım ve seni severken de dirilmek istiyorum."dedi kocası.
Ölümsüz aşklar ne kağıda ne ağaca ne de duvarlara yazılır,gök kubbeye yazılır....