Yalan Dünya
"Salkım salkım üzümdür
Dostum iki gözümdür
Geçmem geçmem vazgeçmem
Sevilecek neyin kaldı?
Meğer aşklar hep yalandı
Sevilecek neyin kaldı?
Sanki aşklar hep yalandı
Neyine güveneyim?
De get yalan dünya
Seni nasıl seveyim?
Ömrümü çalan dünya
Neyine güveneyim?
De get yalan dünya
Seni nasıl seveyim?
Ömrümü çalan dünya
Aşk zehirli yılan imiş
Genç ömrümü çalan imiş
Yandım yandım aldandım
Güzel olan neyin kaldı?
Sanki aşklar hep yalandı
Güzel olan neyin kaldı?
Sanki aşklar mazide kaldı
Neyine güveneyim?
De get yalan dünya
Seni nasıl seveyim?
Ömrümü çalan dünya
Neyine güveneyim?
De get yalan dünya
Seni nasıl seveyim?
Ömrümü çalan dünya
Neyine güveneyim?
De get yalan dünya
Seni nasıl seveyim?
Ömrümü çalan dünya
Aşkımı çalan dünya
Kimlere? Kimlere kalan dünya
Neyine güveneyim?
De get yalan dünya
Seni nasıl seveyim?"
"Canısı","sırılsıklam," hadi gel Erzurum'a gel","yalnızım " gibi bir çok şarkılarıyla tanıdığımız
İbrahim Erkan'ın doksanlı yılların sonralarında çıkarmış olduğu bu albümünü dün gibi hatırlıyorum.İsyan,karamsarlık,çaresizlik ve güvensizlik gibi duygular uyandırsa da hepimiz bu şarkıyı çok sevmiş,arabalarımızda son seste dinlemiş,radyolarda sürekli bu şarkının çalınmasına yoğun istek yapmıştık.
O dönemler kaset dönemiydi,bunu yazarken kendimi çok yaşlı hissediyorum ama kader işte yaşlanmakta var hayatta, kaseti çıkan ünlüler özel televizyonlardaki show programlarına katılarak kasetinin reklamını kendisi yapardı.Duyanlar duymayanlara duyurarak en yakınımızdaki kasetçinin yolunu tutardık,fiyatı hiç önemli değildi yeterki o kaseti bulalım.
Çocuklar gibi sevinirdik eve gelince ve gece gündüz demeden teyibimize takar hem dinlerdik hem eşlik ederdik böylece bir haftaya varmadan tüm şarkıları ezberlemiş olurduk. Hemen hemen her ünlünün unutulmaz şarkılarının altında hep 'kasetin' imzası vardır.
Kaset çıkarmak zor işti;sanat,emek işiydi ve kaset deyince aklımıza ya şarkı gelirdi ya türkü;şimdiki gibi pornografik görüntüler gelip internet siteleri ziyaret edilmezdi.
Teyzem hastalanınca onu ziyarete gitmiştik,çarşıda dolaşırken amcam sormuştu:
"Var mı bir isteğin?
" Var."
" Söyle bakalım,neymiş."
" Yalan dünya alıcam."
" O da neymiş."
"Kaset,İbrahim Erkal'ın."
Hiç unutmuyorum beş liraya almıştım kaseti belki de evin bir köşesinde hala duruyordur.Demek istediğim şu;ne bu şarkıyı yazan,söyleyen kaldı ne teyzem ne de kaseti beraber aldığımız o amca; ne bu yazıyı yazan kalacaktır ne de bu yazıyı okuyanlar.
Her günümüzü son günümüzmüş gibi yaşayalım.