Yazı Tura
Öyle dolaşıyordum güzel bir cumartesi günü. Gezentiyimdir biraz. Havada güzel, ver elini bir Hamam Önü yapalım dedim kendi kendime... Ver elini derken, kimse yok yanımda kendi kendime el veriyorum ha yanlış anlaşılmasın...
Bazen yürürken ıslık filan çalar arada da türkü filan tuttururum. Hele bir de boş kola kutusu filan varsa voleyi de patlatırım en hasından... Size de tavsiye ederim öyle bakanlara filanda aldırmayın. Onlar türkü tutturamadıkları için size biraz acayip bakarlar, sanki garip bir şey yapıyormuşsunuz gibi gelir onlara...
Tam da yaklaşmışken Hamam Önüne göz göze ve karşı karşıya geldik Ali ile... Şimdi diyeceksiniz ki Ali Kim? Ali ta 1984 yılından bir isim, bir acı hatıra aslında... Balıkesir’de Ordu donatım Okulunda Çavuş Talimgahında iken O da orada yazı tura onbaşısı, aynı zamanda da yemekhane sorumlusuydu... Ama bende de acı bir hatırası var, haksızlık dolu, hiç hatırlamak istemediğim bir hatıra...
Aramızda bir elli metre var, bana doğruda geliyor sallana sallana... O anda içimden neler geçiyor neler... Kırk seneye yakın olmuş askerliği bitireli... Beni tanıdın mı ’’Hani o Kurban Bayramı günü benim koğuş nöbetimde hiç hakkım olmadığı halde, bir başkasının yaptığı hata yüzünden annemler ziyaretime geldiği gün bana iki tane okkalı tokat atmıştın hatırladın mı?’’ deyip, ben de O’na iki tane tokadı aşk etmeliyim, diye içimden geçirdim...
Yapmadım yapamadım, merak etmeyin. Sadece içimden geçirdim. Bir de elinde değnek vardı, zorlukla yürüyordu... Yanıma kadar yaklaştı göz göze geldik ’’Ali miydi senin adın?’’ bir an durakladı, bana baktı ’’Evet sen kimdin nereden tanışıyoruz, hemşerim misin yoksa?’’ bende döndüm O’na ’’Yok yok ben seni iyi tanıyorum hatta hiç aklımdan çıkmadın bir zamana kadar.’’ deyince bu iyice şaşırdı... Tekrar ’’Söyle Allah aşkına nereden tanıyorsun beni?’’ Öyle kolay değil seni af etmem ama döndüm ’’ Balıkesir Ordu Donatım Okulu Çavuş Talimgahı’’ deyince bu ’’Tertip miyiz yoksa senin ile?’’ dedi bana... Bende ’’ Keşke tertip olsaydık ama değildik.’’ dedim ve arkama bakmadan yürüyüp gittim. Ömrünün sonuna kadar düşün bakalım Yazı Tura Onbaşısı Ali, bu kimdi diye... Yat kalk bir de dua et bana, haksız yere vurduğun o iki tokadı sana iade etmedim diye...