Ateşe Karşı
Boynuna, tam saçının döküleceği yere
Hesaplamış gibi
Değmiş alaz
Söndüremedim.
Zaten ne vakit işe yarayacak olsa
Manasız serinliğim
Isınırım birden
Aniden aşık olurum
Tutuşur ellerim.
İşte sen,
Yine öğretmiş gibi
O ilk gençliğimdeki kadın.
O ince ince savurduğun sigara dumanı
O dumanın içinden
Öksedeki kuşa bakar gibi acımasız
Hoyrat, kara gözler.
O hani, biraderimin de aşık olduğu,
Yalana değmez iki gözüm,
O tüm mahallenin aşık olduğu.
Yine osun işte,
Bakıp bakıp bıkmadığımız, göz alamadığımız.
Senin ey ciğerparem,
Şikayetçi olduğun saçlarının
bir kez dokunabilmek için bin iddiaya girip
bin bir kere rezil olduğumuz uçlarının,
O hani kestirip atmakta hiç bir beis görmeyeceğin
o en çirkin yanının,
o bir lahza dokunacağı
ve kokusuna bin arkadaş
fedalayacağımız zarif ve ince boynunun,
O buram buram başkası kokan,
"Yeter ki koksun bize yeter" boynunun
bir ucuna alaz değmiş
Söndüremedim.
Serindim tutuştum.
Alev alevi yakar mı ona da meylettim
Yanıp bitmişim o ara
Geçmiş, gecikmişim.
Senin ey gözümnuru,
Ağda balık gibi
Boynuna dolanaydım.
Demir, çelik, tunç olaydım
Tepeden tırnağa sana kuşanaydım.
Alazı alıp da yutaydım misal
Geçmemiş, gecikmemiş yangın olaydım.
Okyanus olaydım, deniz olaydım, göl olaydım
Allah lillah aşkına
Tek bir yudum su olaydım,
Konaydım da boynuna
Orda kavrulaydım...