Biri Bana Mızıka Çalmayı Öğretsin

Üvey bir sevgili şefkatiyle
sevişmeyi ve küsmeyi öğretebilirim sana
bir mum parmaklarının ucunda erirken ne kadar sıcaktır
ve göbek deliğine damladığında ne kadar canını acıtabilir
öğretebilirim
bu bir ülkede nasıl devrime dönüşebilir
bir sanat galerisinde resmin bütününe zihin nasıl yansır
ve atomlarına bölünerek en derinlere nasıl ulaşılır
öğretebilirim


somuttan soyuta
soyuttan somuta geçişler arasındaki gizli köprüleri
saçmaladığın zaman düşebileceğin uçurumları
uçurumdan geri dönen iki sevgilinin bir gecesini anlatabilirim
mandalina kabuklarının lifleriyle arasındaki ilişkiyi
ve bu ilişkinin şu an ağzının içindeki muson etkisini
somonların çamur birikintilerinden kurtuluşunu
deri değiştiren tüm canlıların hissettiklerini
bir dala takılmış
kuruyarak büzüşmüş halinden yola çıkarak anlayabilirim
çözülmüştür gen haritası
mutlaka vardır bir soykırımla alakası
ve gelmemiştir hiçbir zaman özlenen demokrasi



boştur meydanlar
asmalarda maymunlar ve yemyeşil üzüm salkımları
öğretebilirim
barışın arkasındaki işkenceler, yıkılmış yollar
patlamış kanalizasyonlar ve leş kokusu nasıl sarar bir şehri
duvarlardaki deliklerden kimin suçlu olduğunu bulabilirim
bir insan nasıl ve neden boş bakar
milyonlarca çocuğun gözlerindeki korkuyu giderememek
ama yine de çabalayan insanların olmasını
birilerinin hala yıkıyor, yakıyor olmasıyla
cesetlerin mezarlara değil de kireçlenerek toprağın altına
kimliksiz gömülmesinin
yemyeşil çimlerin üzerinde uzanıp
gökyüzüne dalmışken bizler
devrimin etkileriyle havalanan güvercinlerin
tekrar aynı meydana dönmesini açıklayabilirim
boştur meydanlar,
ellerinde balonlar koşuşturmuyordur çocuklar



üvey bir sevgili şefkatiyle
boynunda hangi kolye şık durur
hangi taş ruh ve bedenin üzerinde etkilidir
hangi renkleri kullanarak mutlu olabilirsin
anlatabilirim
bunların gecenin geri kalanına yansımalarını
şafağın bir şiire nasıl dönüştüğünü
doğum sancısında fotoğraflanmış bir odanın diliyle
köşe başında obua çalan bir göçmenin
şehrimize hoş geldiniz yazısıyla
bu misafirperverliğe isyanını
tüm otobüs duraklarının sessiz şahitliğinde anlatabilirim
içinde politika olan tüm cümleler yalancıdır insana
mutlaka vardır bir iktisadi tabloyla yasak ilişkisi
ve gelmemiştir hiçbir zaman özlenen demokrasi



peki sen yazılmamış bir şiirin gölgesinde
bana mızıka çalmayı öğretebilir misin?























.