Boşluktan
bir kaç yıkık kelimeden geriye ne kaldı sanki
onlarda eksik
yarım
ve
Anlamsız
bir göz yaşı belki hiçbir şeydir bazen
Ama o yaşlar sürekli olunca
Anlamına anlam katar
sahibinden habersiz
Şimdi dönme arkana
bakma geriye
ne kaldı
ne gitti diye
önüne bak
elinde olanı
gözünün gördüğünü gör
Sarıp sarmalak
yada görmemek
adına adımlarını at
Dökme gözyaşlarını
Sarf etme kelimeleri
İdama mahkum birine gitme dercesine anlamsız artık
her şey yolundaymış
hiçbir şey yokken
ve
sen o yolda değilsin
Şimdi fırtınanın herşeyi savurduğu gibi
Savrulduk yıllara
Sen bin yıl ötemde
ben bin yıl gerinde
Ne kavuşturur bizi biliyor musun
Aşk-ı kıyamet