Deniz
Akgöz'ü bilir misiniz?
Büyük menderesin kaynağı.
Tertemiz berrak sularında;
Hem yüzer hem aynı sudan içerdik.
Az ilerde çamaşırhanede;
Çamaşır kaynatılırdı kazanlarda,
Ortada mermerden taşlarda,
Çamaşır tokaçlanırdı.
Bizim için denizdi orası.
Kuyunun dibindeki kurbağa misali.
Her şey Gebze'ye atanmakla başladı,
Denize o zamanlar tutuldum,
Her gün sahile inerdik.
Alırdık biraları,
Dolardık sandala,
Balığa çıkardık.
Balık bahane;
Muhabbete çıkardık,
Ama bekardık.
Tutarsak ne ala ziyafet,
Tutamazsak kesemize bereket.
Az serenat yapmadık denizkızlarına,
Yakamozların arasında;
Biz söyledikçe dans ederdiler,
Bize bakıp söyleşirdiler,
Ama bizimle hiç söyleşmediler.
Denize indiğimizde bazen,
Taş sektirirdik üzerinde,
Kaleler de yapardık kumdan.
Sevdiğimizin adını da yazardık amma;
Denizkızlarının adı yokmuş,
Biz de denizkızı çizerdik.
Ertesi gün bakardık yok olmuş,
Ait olduğu yere gitmiş.
Dalgalarla konuşurduk bazen de;
İlk gelen dalga merhaba der mesela,
Sonrasında kim ne duyarsa.
Kimi denizkızlarından selam getirir,
Kimi yunuslardan mesela,
Kimi de geçen gemilerden.
Denize vuruldum ben.
Denizkızlarına,
Dalgalara,
Maviliğe vuruldum ben.
Hasretlik bir değil,
Şimdi hepsine de uzakta.
Ah şimdi denizde olsam
Üstünde, içinde, yanında,
İlle de yakınında olsam;
Hatta içinde bir balık olsam,
Hatta bir oltaya takılsam,
Bir güzelin kadehine,
Meze olsam.
çok içten bir şiir bence, çok beğendim çok...
tebrikler Arif şair. 😎
ahh o denize tutkun olmayan var mıdır sahil kentinde yaşayıp nasılda özler insan uzak kalınca o denizi o yosun kokusunu nasıl
tebrikler şair