Gün Kuruyor
Gün kuruyor yüzümde
Göz torbalarımda gecelerin ağırlığı
Sol mahlaslı ses kırıp geçiyor
Yüreğimin kumral perdesini
Bir konçerto oysa ki bu
Kızıl bir halktan doğmuş dişiden
Bir tavşan çıtırtısı değil
İşittiğim bu inceden...
Yokuş yukarı emekliyorum
Sırtımda cüce bir dağcının kumpanyası
Umut yudumlanıyorum mataramdan
Sigara içmiyorum açık havada
Sineklere saygımdan...
Ben pürüzsüz göğüslerinden
Elmacık kemiklerine tırmanan
Dişiliğinde erkekliğimi
Gülüşünde umudu bulan bir dağcıyım
Şu an ayağım kaysa
Kucağında işlenir cinayetim...
Ben sımsıcak tebessümünde
Mola vermiş çelebiyim
Ölümsüzlüğün suyunu içmişim
Dudaklarının sarnıcından
Ve bundandır yaşamım çene altında
Gözlerinde varsa sağanak yağışlı fırtına!
Gün kuruyor yüzümde
Göz torbalarımda gecelerin ağırlığı
Uzaktan şarkı sesleri usul usul
Bir konçerto oysa ki bu
Geceyi üstüne giyinmiş dişiden
İşte şiir olmuş gülüşleri
İşittiğim bu inceden...