Saymayın Beni
Süt dişlerim
Öz dişlerim
Sizlerin yerinde
32 katlı
Porselen inşaat
Yapılmış olsa da
Mağarasında ağzımın
Saymayın beni
Yinede
Yaşlanmış saymayın
* **
Zalim zaman
Koyupta kalburuna
Bin bir cefayı
Karlamışsa
Yamaçlarını başımın
Artık yokuşsa
Düz yollar, ovalar
Bir yılan misali
Tıslıyorsa nefesim
Saymayın beni
Yinede
Yaşlanmış saymayın
* **
Taşımaz olduysa
Omuzlarım başımı
Büküldüyse belim
Paslı bir tel misali
Elimde baston
Yani üç bacaklıysam
Yedi şiddetinde
Artçı depremler
Çöreklendiyse ellerime
Saymayın beni
Yinede
Yaşlanmış saymayın
* **
Evcil bir hayvan gibi
Koparıp bağımı
Atmak istiyorsam
Kendimi parklara
Ve itip kakıyorsa
Torun, tombalak
Tepinirken bunca yıl
Şimdilerde tekliyorsa
Sol yanım, yorgun yüreğim
Saymayın beni
Yinede
Yaşlanmış saymayın
* **
Bitmişse yarınlı düşlerim
Yaşıyorsam artık dünlerde
Ve ? biz eskiden ? diye
Başlıyorsam her söze
Dolup taşıyorsa
Heybemden hatıralar
Unutur olduysam
Kendi adımı bile
Saymayın beni
Yinede
Yaşlanmış saymayın
* **
Ne zamanki
Buruşuk tarlasında
Burnumun
Bir selvi misali
Boy atmışsa kıllar
Ve ben
Görmüyorsam onları
Ne zaman ki
Bir hastanenin
Protokol defterine
? kalça kemiği kırığı ?
Diye kayıt düşerler adıma
İşte o zaman
Dostlar
İşte o zaman
Ben yaşlandım demektir.