Çekik Gözlü Kadın / Söz
Gün kızıla boyanıyordu henüz
Ay sessiz sedasız güneşi uğurluyordu saygıyla
Sokak aralarında çocuk sesleri
Caddelerde hınca hınç insan seli
İstanbul rutin asabiliğinde,
Benim de yürüyüşümden belli, sıkılıyorum.
Yürüyorum her zamanki gamsızlığımla
İçim sıkılıyor, bir şarkı tutuyorum dilimde
Cebimde iki kişilik bilet olmasının verdiği güven cabası
Hiç olmadı A'rafda bekleriz seninle
İki kelam eder iki satır bakışırız diye umutlanıyorum
Yinede içim sıkılıyor engel olamıyorum.
Kara bulutlar fingirdemeye başlıyor güneş kaybolduğunda
Bir huzursuzluk kaplıyor semti
Sahi bizim apartman merdivenlerinde sarılmışlığımız yok
Ve dahi öpmedim seni sokak ortasında,
Ele güne karşı rezil etmedim müstakbel kayınvalidemi
Yinede içim sıkılıyor, utanıyorum.
Vedalaştıktan sonra da sarılırdım sana görmezdin
Yüz yirmi iki adımdı köşe başından evinizin kapısı
Yüz yirmi iki kere daha sarılırdım
Öperdim kapıdan içeri girmeden son kez baktığında
Bunları düşünürken yağmur yağıyor
Islanıyorum fakat içim sıkılıyor.
Sustuğumda mı öleceğim yoksa öldüğümde mi susacağım
Kafamda bunları düşüne düşüne delireceğim
Hükümsüz kalıyor ne söylesem
Ört gözlerimi, tenine çarpa çarpa yükselsin ruhum
Ben ölmeyi sende unuttum geri ver
Ah Hannım bilmiyorsun, içim sıkılıyor yoksun.
Dudaklarımdan başladın öldürmeye
Ellerimi öldürürken sancılıydı gözlerin
Üç vakte kalmaz ölürsün dedin giderken
Çocuk olsam çok ağlar ve çok ölürdüm Hannım
Ben ağlamayı sende unuttum hatırla,
Tebessüm ediyorum, yinede içim sıkılıyor daralıyorum.
İstanbul rutin asabiliğinde
Sığmak isterken yırtılan deli gömleğim üzerimde
Mataramda kızılcık şerbeti
Kara bulutlar fingirdek
Sen yağmadan tenime
Söz, bu adam ölmeyecek.
tebriklerimle
Güzeldi ...