Eylül Ağrısı

Eylül Ağrısı

Saat altı kırk beş,

Eylül'ün ilk günaydını. 

Mevsimi kıskandıracak yeşillikte ağaçlar,

Gök mavi beyaz açmış avuçlarını

Güneş saklandığı yerden birazdan çıkacak

Deniz inceden dalgalı köpük köpük suları.


Çay demini alınca bozulacak her şey,

Biliyorum yine o şarkı çalacak radyo da,

Trabzanlara konan güvercin yine seni soracak

Seni anlatmaya başlayınca

Evimin ikinci canlısı sardunya eğecek yapraklarını, dökecek çiçeklerini.


Saat akşam üzeri altı çeyrek,

Aklımın uğurlayamadığı bi yerdesin

Bir vapur iskelesi hınca hınç insan

Kalabalıkların arasında yiten martı sesleri


Nereye varacağını bilmediğim bi sokaktayım,

Bir sokak ki arkası deniz, 

Salaş balıkçı barakaları,

Yırtık balık ağları 

Teknelerin koynunda gecelemeyi bekleyen sokak çocukları. 


Değdiğim bütün kentlerin meskun mahallerini öğrendiğimden beri 

Değişmez uğrağımdır sabahçı kahvehaneleri. 

Balatın nadide çiçeği 

Derviş baba deliler kıraathanesi, 

Adıyla özdeş demler çayı Ali abi, 

Ve sormaz boşu doldurup doluyu koyarken. 

Gözleri kara olmasa da içimden geçenin

Çayın demi her yudumda 

Gözlerimle kalbim arasında bi yerde

Bir şarkı tutuşturur dudaklarıma, 

Bir sızı bırakır yüreğimin tam ortasına. 


Saat on ikiye beş var, 

Sokak köpeklerine selam vererek uğurluyorum caddeleri

Şehrin sesleri susmadan biraz önce. 

Ağzında sakız parlatan bir fahişenin gözleri değiyor gözlerimin içine, 

Çehresinde ki ucuz kahkahanın altında gizlenen o hüzün parlıyor bir hançercesine. 

Boynum eğiliyor, 

Boynum payına düşeni kaldırmaktan yorgun. 


Kirli bir otel odasının, 

Sararan çarşafına bırakıyorum bedenimi, 

Bedenim bilmem kaçıncı yüzyılın eskisi. 

Sol omzumun sen yerine bir buse bırakıyorum yine. 

Bir buse, 

Kavuşmadan ve ayrılmadan biraz önce. 


Saat beş on altı, 

İlk vapur biraz önce kalktı. 

Elimdeki simidi hızlı bir martı kaptı

Anısı gülce bir tebessüm bıraktı. 


Soğusa da bir kahve yetiyor açlığı susturmaya

Hem içimde o kadar çoksun ki 

Midemin sesini duymuyorum bazen. 


Bütün şehirler gibiyim sevgilim, 

İstanbul gibiyim. 

Bütün kalabalıklar bir gülce tebessüm etmiyor bende. 

Aklıma gelişini sevdiğim 

Gitmeyişini sevdiğim. 


Yokluğun gülce bir uçurum

Her yerdeyim 

Hiçbir yerde değilim

Herkes kadar hiç kimseyim.. 


"Dinlemek isterseniz. 


https://youtu.be/QjKKzRoy4r4?si=dAJntP0rdOYjxA4w " 

05 Eylül 2024 14 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar