Karacaoğlan’ın Hayatı ve Eserleri
Karacaoğlan, şiirlerine 17. yüzyılda yazılmış mecmualardan beri rastlanan ünlü saz şairi.
1- Karacaoğlan’ın Hayatı
17. yüzyılda yaşadığı sanılan şair, göçebe Türkmen boylarına mensuptur. Gerçek adının Hasan ya da İsmail olabileceği konusunda görüşler bulunmaktadır. Karacaoğlan mahlasını kullanarak birden fazla kişinin farklı yörelerde benzer içeriklere sahip eserler verdiğine dair yaygın inanış da varlığını sürdürmektedir. Şükrü Elçin ve Ahmet Kutsi Tecer gibi iki usta Cumhuriyet dönemi şairlerinin araştırma ve kararlarının sonucuna göre Karacaoğlan Rumeli bölgesinde yaşamış ve Kanuni Sultan Süleyman döneminde orduda görev almış bir şahsiyet iken, ünlü Türk Edebiyatı tarihçisi olan Mehmet Fuat Köprülü’ye göre ise 17. Yüzyıl civarlarında yaşadığı sanılmaktadır. Bu araştırmalara göre ise Fazıl Ahmet Paşa komutasında gerçekleşen Avusturya seferine katılmış bir asker olarak da kabul edilmektedir.
2- Karacaoğlan’ın Edebi Kişiliği
Halk edebiyatının güçlü kalemlerinden biri olan (kalem kelimesi temsili olarak söylenir, nitekim o dönemde eserler ağızdan ağıza ve çalgı aletleri eşliğinde söylenmektedir. Kayıt tutulması şairler tarafından değil de bu görevi üstlenen kimseler tarafından yerine getirilmiştir. Ayrıca bu durum Halk Edebiyatı için geçerli iken, Divan Edebiyatı için geçerli değildir.) şair, eserlerinde aşk, hasret, ölüm ve doğa tema ve konuları üzerine yoğun bir şekilde eğilmektedir. Şiirlerinde sıkça rastlanılan bayan isimleri ise, Zeynep, İsmikan ve Elif olup bu kimselere karşı aşk beslediği düşünülmektedir. Halk Edebiyatı tarzında, Türkçe eserler ile Hece Ölçüsünü kullanan şairin, koşma ve güzelleme türünde eserleri mevcuttur. Duygularını özgün ve sağlam bir şiir yapısı içinde doğal ve coşkulu bir biçimde aktarmaktadır.
Meded Allah'ı seversen
Gel imdi dilber gel imdi
Hasretinden ciğerciğim
Delindi dilber delindi
Karacaoğlan tarafından söylenmiş bu eser onun edebi kimliğine en uygun eserlerden bir tanesidir. Allah sevgisi ve kul sevgisi ile beraber hasret nitelemesi derinden bir iç çekme şeklinde kendisini belli eder. Birçok eserinde bu yakınma ve şikayet hali coşkulu bir ritim ve lirizm ile kendini gösterir. Hece Ölçüsünün tipik 7’li veya 8’li kalıpları içinde sade ve anlaşılır dilde söylenen eserlerin birçoğu günümüzde bile insanlar tarafından bilinen ve söylenen, belli kısmı bestelenmiş manzume eserlerdir. Tarihin ve geleneğin tüm saf ve güzel esintilerine bir arada sahip olma imkanına kavuşturulduğumuz eserleri dilden dile ve kuşaktan kuşağa anonim bir şekilde dolaşır. Bir gelinin anne evine veda ederken ananın mırıldandığı dörtlük belki de 500 yıl öncesinin garip aşığı olan Karacaoğlan tarafından aynı his ile o dönemde söylenmiş olabilir.
3- Karacaoğlan’ın Eserleri
Dünya literatüründe önemli bir yer edinmiş olan şairin eserleri en çok yabancı dile çevrilen Türk Edebiyatı eserleri olarak kayıt altında tutulur. Eserleri Rusça, Fransızca, İngilizce, İsveççe, Macarca, Almanca ve Hırvatça gibi pek çok dile çevrilmiştir. Dönemi ve sonrasında pek çok şair ve yazarı etkilemiştir. Günümüze ulaşan 500’e yakın eseri bulunan şair, Hece Ölçüsü ile 8’li kalıplarda eserler bırakmıştır. Eserleri kendisinden sonra toparlanıp bir araya getirilmiştir. Eserlerinden bir kısmı ise şu şekildedir:
- Ala Gözlüm Ben Bu İlden Gidersem
- Viran Oldum Mor Sümbüllü Bağ İken
- Aşayım Dedim Karlı Dağın Başından
- Yürü bire Yalan Dünya
- Nazlı Yardan Geldi Bana Bir Name
- Deli Gönül
- Ala Gözlerini Sevdiğim Dilber
- Can Vermeye Dermanım Mı Var
- Var Git Ölüm
- Yeşil Başlı Gövel Ördek
- Bir Ayrılık Bir Yoksulluk Bir Ölüm
- Kadir Mevlam Senden Bir Dileğim Var
- Elif
- Şu Yalan Dünyaya Geldim Geleli.
YEŞİL BAŞLI GÖVEL ÖRDEK
Yeşil başlı gövel ördek
Uçar gider göle karşı
Eğricesin tel tel etmiş
Döker gider yâre karşı
Telli turnam sökün gelir
İnci mercan yükün gelir
Elvan elvan kokun gelir
Yâr oturmuş yele karşı
Şahinim var bazlarım var
Tel alışkın sazlarım var
Yâre gizli sözlerim var
Diyemiyom ele karşı
Hani Karac'oğlan hani
Veren alır tatlı canı
Yakışmazsa öldür beni
Yeşil bağla ala karşı
Eser günümüzde de dilden dile ve özellikle Türk Sanat Müziği alanında defalarca bestelenmiş ve farklı sanatçılar tarafından tekrar tekrar söylenmiştir. Halkımız için önemli bir kültür hazinesi anlamına da gelen bu eserler ile toplumsal bir payda oluşmuş, o dönemin kültürel özellikleri büyük bir sanat duyarlılığı ile nesiller boyu aktarılma fırsatı bulmuştur.
Ayrıca dönemlerine göre Osmanlı Türkçesi Edebiyatı için aşağıdaki bağlantılardan faydalanabilirsiniz:
- 13. Yüzyıl Osmanlı Türkçesi Edebiyatı
- 14. Yüzyıl Osmanlı Türkçesi Edebiyatı
- 15. Yüzyıl Osmanlı Türkçesi Edebiyatı
- 16. Yüzyıl Osmanlı Türkçesi Edebiyatı
- 17. Yüzyıl Osmanlı Türkçesi Edebiyatı
- 18. Yüzyıl Osmanlı Türkçesi Edebiyatı
- 19. Yüzyıl Osmanlı Türkçesi Edebiyatı
- 20. Yüzyıl Osmanlı Türkçesi Edebiyatı